25 Aralık 2009 Cuma

forecast-int finance

uzun zamandir yazi yazmiyodum bloga, bende yazmisken tam yaziym dedim ve son 2 dersi genel hatlariyla bi ozetlemek istedim,
forecastle baslayim yaziya, son gunlerin her halde en uzun suren ve en basimin agridigi dersti, neco da dersten cikinca beyin... biseyi geciriyorm dedi zaten,hak veriyorm ona:) dersi genel olarak anlatirsam simulasyon agirlikli, modelling yaptik herhalde(atiyorum su an:)
derste o kadar cok muhabbet ettik ki hangisni yazsam bilemedm,yanimda her zmanaki gibi yusuf oturuyo ve biz muhabbette son noktaya variyoruz bu sefer, bi ara kurbanda toplanip dana mi koyun mu muhabbeti yaptik:):):):)yusuf digerlerini istemedi icin 2miz seneye dana alcaz herhalde:):)bende ne diyecegmi bilemedm:) yusuf zaten sıkıntıda son noktaya geldigini ahmetle s.o.s oynayarak da gosterdi:):)o kadar yardm etmeme ragmen yenildi ahmete:):)bi ara kardes bu kadar da olmaz ki ya falan diyodu ahmete:) biz boyle kaynatirken bi cevreme bakiyim dedim, elifle zuhal arkada oturmuslar kaynatiyolar, elif yeterrrrrr mertt diyo:):) daha arkalara bakiyorum tanay,merve-seyma herkes orda,tanay gozlukleri takmis biseyler okuyo:)dersle bi alaka herkes:):)bu dersi kim dinliyo diye diger tarafa bakiyorum puren,recep ve ismini bilmedigim digerleri var, onlarda bi alaka, caresizlikten hocaya bakiyorum o da excelde acayip seyler yapiyo,bilgisayar bile duruma isyan ediyo artik:):) ben napcaz finalde diye kara kara dusunuyorum ve o sirada gozum necoya carpiyo,yanimda adam takir takir not aliyo ve ben derste tek not alan kisiyi bulmanin sevincini yasiyorum:):)
ve bugun int.finance,sabah kendi kendime geliyim mi gelmeyim mi diye kararsizliklarima karsin neconun israriyla geliyorum derse, iyiki de gelmisim,sinifta 20kisi falan vardi herhalde,dersi asistan veriyo,en sevdgm asistanlarin basinda geldigi icin dersi pur dikkat dinliyorum, yanimda her zmaanki gibi yusuf ve neco var:):)emrah yine yok,bu sefer ahmette yok:) hoca arada dersi kesiyo ve klasik ogretmen hareketleri yapiyo,ders dinleyen kalsin gibi, ama dersi turkce anlatmasi,gecmis dersleri tekrar etmesi 10 numara diyorum,ciddi anlamda int.finance anladim,kafamda zerre ? kalmadi,,cok sevincliyim o yuzden, bugunun yildizi yusuf:)hoca takiyo bi kere, once uyariyo istemiyosan cik diye, bizimki hocam falan diyo:) sonra yusuf,,zeyneple-eliften dolayi bi uyari daha aliyo,zeynep yusufun onunde,elifte arkasinda oturyo,onlar konusurken olan yine yusuf a oluyo:):)ben icten ice guluyorum, hoca bikere daha uyariyo:)bu arada yusufta zorluyo tabi,zeynebin kafaya vuruyo bi,zeynepte hayatinin korkmasini yasiyo:):):))::)sicradi yerinden resmen:):):)herkes gulme komasinda:):)hoca garibim bakiyo oyle:)en sonunda yusufun telefonu caliyo:):):):)hoca yine sensin dimi diyo:):):)ve yusuftan tarihi bi cevap"hocam ben napiyim sanki kendi kendimi caldirdim" :)):):hoca bi yusufa bakiyo biyandan ya sabir cekip derse devam ediyo:):)):biz gulmeme sinirinda kendimizi zor tutuyoruz:)ders cikisinda beyza hocanin odasina astigi soylenen kagidin isletme panosunda oldugunu iddia ediyo neco ve biz kisa capli bi okul turu yapiyoruz, hayatimda gitmedgm her yerine gitttim herhalde bolumun:)bu arada yeni yapilan insaat kismina girdik bi ysufla:)bi siftah yapalim dedik ama sonra aman dedik:):):):)daha fazla acamiyorum bu kismi:):)):isin ilginci yeni taraf asiri sicakti bizim bolumun yaninda,yarim saatte onu tartistik nie boyle diye:) en sonunda hocanin notlarini bulamadan ayriliyoruz ve 1 gun daha boylece bitiyo:)

17 Aralık 2009 Perşembe

Garip . (bus 449 pro. & operation management.)

Bir uğultudur gidiyor arkadaş. Biz de eşlik ediyoruz tabi. Sınıfta bir sözcük bulutu, arka sıralardan ön sıralara soğuyarak fısıltı damlalarını bırakıyor. Derslerde, en sıcak muhabbetler bile sizi rahatsız etmeye başladığında, sıkıntı verici olabiliyor. Hocamız iyi niyetli, hoş bir kadın da, sanki biraz daha otoriter olmalı, ya da biz artık 4 senenin (hazırlıkla beraber 5) verdiği bıkkınlıktan dolayı (hep aynı konular döner durur) bir türlü konsantre olamıyoruz. Açıkçası konsantre olsak da bu gördüklerimize, ders notunu daha iyi getirmekten başka bir faydası olacağını düşünmüyorum , ileriki yaşantımızda...

Bildiğim mevcudun %90 ı yoklama için geliyor zaten derse (ben de dahil). Sanki biraz kolay bir ders, hocası da güler yüzlü yumuşak kalpli bir profil çizdiğinden, öğrenci milleti olarak kendimize yakışanı yapıyoruz aslında:)

İlk derste, bir sınıfın yerleşim düzeni nasıl olmalıdır üzerine konuşurken hoca, Hacettepe Üniversitesi' nin bu anlamda, yani alınan (verilen) eğitimin, hizmetin kalitesini kontrol ve geliştirme amaçlı bir birim olup olmadığını sordum hocaya (ilgili öğrenci tripleri). Bildiği kadarıyla olmadığını söyledi. Ben Sıhhıye Kampüs' ünde bir kaç bölümün (birimin) bu konu hakkında en azından bu bölümden (işletme) daha iyi olduğunu düşünüyorum. Zaten Hacettepe Üniversitesi' ni yeni tercih edecek, etmeyi düşünen arkadaşlara burdan sesleniyorum! Sadece tıp alanlarında iddialı bir üniversitedir, Hacettepe. Bunu bilip ona göre seçimlerinizi yapın (anladınız onu siz). Lütfen üniversitenizi ve bölümünüzü seçmeden önce o bölümlerde ya da üniversitelerde okuyan/mezun olan tanıdıklarınızdan bilgi alın!

Neyse dersimize dönelim:p Aslında bu dersin olayı; somut kavramları (metaryalleri) soyut fikir ve düşüncelerle adlandırmaktan ibaret. Diğer bir deyişle; bir organizasyonu daha verimli kılabilmek için işleme konulan her processin teori bazında temellendirilmesi. Dolayısıyla işleyiş bu doğrultuda oluyor, yani önce teorik tanımlar yapılıyor (slaytlarla), sonra bir case (gerçek hayattan uygulamalı bir örnek) (yine slaytlarla) ya da bir soru (tabiki yine slaytlarla). Gördüğümüz çoğu teori de 1. sınıftan beri gördüklerimizin daha dallı budaklı hali. Mantığını düzgün kurabilen bir insan için kek bir ders yani. Tabii iş uygulamada hep farklı olduğundan, sınıfın sınav sonuç (başarı) ortalamasında bu durum farklı gözlemlenebilir. Ama şundan adım gibi eminim ki, bu derse çalışanların büyük bir çoğunluğu slaytlara bakarken (ya da kitaba) "geç bunu yaparız, bunu da geç mantığımızla çıkarırız" diyerek hazırlanmıştır sınava. Görcez bakalım sonuçlarıda yakında...

Bu arada production and operation management (bu ders oluyor kendileri) sunumları bir case study gibi gerçekleştirilecek. Toerik olan sunum konumuzu, bi şirket seçip (evet gerçek hayattan) o şirket üzerinden anlatacağız. İşte konu kalite yönetimimi mesela, şirketin kalite yönetimini ölçen sorularla o şirkete gidip birebir görüşmeler yapacakmışız. Bu arada konular hep iki ana alt başlığa ayırılmış, seçeceğimiz şirketler ürün ve hizmet bazında olacakmış, .öte gelmiyelim yani:p Hepimize kolay gele, fin...

5 Aralık 2009 Cumartesi

Anket ! (contacts)

Yılbaşına kadar süresi olan anketimiz (doğal olarak) klasik olcak ama hocalarımızın değerlendirilmesi. İlk anketi ben ayarladım, umarım eksik birşeyler yoktur. Bir dahaki anketler blog takipçilerinin istekleri doğrultusunda belirlenip hazırlanacaktır. İsterseniz bunu da değiştirebiliriz tabii. Yorum ve görüşlerinizi bekliyorum...

Dip not: Bu arada ana başlıklardan contacts kısmına altlink olarak bölümümüzün resmi sayfasını koydum. Facebook grubunuda koyabiliriz, fakat içerik gizli olarak ayarlanmış face'te, isterseniz bu linki kaldırabiliriz, isterseniz hepimizin mail adreslerini yazadabiliriz:p O konu hakkında da yorum ve düşüncelerinizi bekliyoruz.

kim ne yapıyor? 04 Aralık 2009 14:35-14:42 (bus 445- labor and sec. law)

Ceren: Su içiyor. İçerken gözleri hocada. (Sağlık)
Duygu: Saçını düzeltiyor.
Tuğçe: Kahve almış, şimdi girdi sınıfa.
Burçak: Sol el alnında, sağ elinde kalem not tutuyor.
Atiye: Sol el çenesinde, sağ el notların üzerinde hocayı izliyor.
Özcan: Tepkisiz.
Metin: Kollarını bağladı, arkasına yaslandı şimdi, gözleri hocada.
Alper-Ferit: Kafaları eğmiş, hararetli bir konuşma içindeler.
Sercan: Sol eliyle saçıyla uğraşırken (kaşıyor), önündeki kağıtta bir hesap yapıyor gibi.
Sevi: Çantasından parfümünü çıkardı, onu sıkıyor boynuna.
Esra: Parmaklarını kütletiyor. (zincir bağı yöntemiyle)
Mustafa: Arkasına yaslanmış, dikkati hocaya odaklı.
Gökçe: Arka sıraya kolunu yaslamış, başınıda elinin üstüne koymuş, gözü hocada.
Hande: Pür dikkat derse tabii.
Erdem: Bir kolu arka sıraya dayalı, ayaklarını sallıyor, rahatlığına rağmen yine bi gözü hocada.
Yusuf: İki dirseğinide ön sıraya dayamıi, yarı eğik/yatmış vaziyette, gözü ve kulağı hocada gibi duruyor.
Ahmet: Gökçe'nin tarzında hocayı dinliyor. (artı aldı hatta)
Neco: Sırtını arkaya yaslamış, kolları bağlı, hocayı dinliyor.
Ben: Yazıyorum:p
Furkan: Önündeki notların üstünde olan telefonunu düzeltmekle uğraşıyor.
Nusret: Dirsekleri ön sıraya dayalı, bir yandan sakalını kaşırken, bir yandan da ters ters hocayı izliyor.
Gül: Gözleri burcunu ellerini takılmış, Burcunun anlattıklarına kualk veriyor.
Burcu: Elleri bir iple meşgul, Güle dönük bir şeyler anlatıyor.
Hoca: Ayakta, gözlüklerini takmış, elindeki kağıttan birşeyler okuyor. Sanırım Montesquieu'den bir alıntı...

cost2

bizim tayfadan ayri aldigim tek ders olan cost'a sene basindan beri 2. defa giriyorum,amac ipcinin son dersteki ornegini ezberlemek,onu yalayip yutmak ve vizeden gecmek tabi:)
dersin basinda tanayi gordum, seyma da bu dersi aliyomus ve bana notlari vercek, simdiye kadar seymayla hic muhabbetimiz olmamasina ragmen,konu dersler notlar olunca bir anda can ciger arkadas oluyoruz:):)(seyma bu arada sen olmasan ben bu dersin notunu falan bulamazdim,yeniden tesekkur ediyorum) :) dersi alttan gelenler ve gecen sene erasmusla gidenlerle aliyorum,kimler yokki erkut,evren,bora, recep, seyma, tugce ve sayamadigim digerleri:) ipci herzamanki formunda, cilgin esprileriyle gulme komasina sokuyo tum sinifi:) giydigi mor gomlekde iyice acmis hocayi(ihtiyar gibi oldum ya milletin giydigine bakiyorum:):)
ders arasinda gecen senenin sinavlari,notlari havalarda ucusuyo, ama bu bizim altimizdaki donem bitmis arkadas, bize soruyolar not varmi diye,insan oturur bi yazar, abilerimiz bizden not alcak diye bekler yokk:):)bitmis bu yeni genclik:)yusufun yaptigini yapmaya calisiyorum,gozlerimle anlasirim belki diye, arkamdakine bakiyorum hic bisey demiyo ama gozleriyle bende not yok diyo:):):):) bende hayy yusuf senin taktigine diyorum:):):) ve yine bizim ekibi aniyorum:)

4 Aralık 2009 Cuma

Bus445 vizesiyle ilgili..

  • işçi, çırak, stajyer
  • işveren vekili
  • alt işveren (importante)
  • işyerini bildirme
  • iş yerinin tanımı
  • iş kanunu kapsamı
  • iş sözleşmesi tanımı ve iş ilişkileri, türleri
  • iş söz. yapılmasında tarafların ehliyeti durumları
  • işçinin ve iş verenin borçları ( genel hatlarıyla)
  • iş söz. sona erme halleri (süreli süresiz fesih- importante)
  • toplu işçi çıkarma
  • iş söz. sona ermesinin hukuki sonuçları (kıdem tazminatı- önemli)
  • işin düzenlenmesi(tamamı)
  • ücretli tatiller, yıllık ücretli izinler (çalışırsa nolur çalışmazsa nolur gibi)
  • sendikalara kimler üye olabilir.
işçi işveren faaliyetler yok (kuruluşları işleyişleri)
sendikacılık gelişmesi yok
sendika organları yok

Bugün sınavla ilgili çıkacak çıkmayacak yerlerle ilgili almaya çalıştığım notlar bunlar..SGK ile ilgili notlar vizelerden sonra yine burada olacak..


int. finance

ihtiyarin chatlesmesini okuyunca ben de dersin diger yonlerini anlatiyim dedim,, oncelikle dersin basia geliyorum, disarda yusuf ben elif ve zuhal oturuyoruz,notlari istyecem eliften ama konuya nasil girecegimi bilemiyorum,,derslerde zor falan diyorum:) o sirada yusufum saolsun pat diye bodoslama daliyo konuya:):) ama elifte not falan yok, bugune kadar elifin notlariyla sinifi gecen biri olarak buyuk bir hayal kirikligi icindeyim, ben fransadan gelene kadar cok sey degismis:)

ders basliyo, hoca her zamanki cilgin ingilizcesiyle dersi anlatiyo, tabi bisey anlamak cok guc, saga sola bakiniyorum, allahtan yanimda yusuf var, kaynatiyorum onunla, ders boyunca aklimda kalan en buyuk sey,yusufla yaptigim tayland krizi muhabbeti:):):):)cok deli guluyorum, dersten kopuyorum zaten, ben kopuyorum dersten ama osman kopmak bilmiyo:):)israrla sorular soruyo, bu dersi iktisatcilar almasa biz oyle bakacaz herhalde:):) ve gunun bombasi saitten geliyo, bi ara bakiyorum camdan disari dalmis,oyle melul melul bakiyo:):) yaklasik bi 20dakikalik kopmadan sonra hayata donuyo ve agzindan cikan ilk kelimeler "" abi bu derste kimse mi sıkılmıyo ya"" ben guluyorum yine ama hoca farkediyo benle yusufu,cok gulmemeye calisiyorum:)

sait dayanamiyo artik,siniftan cikmaya calisiyo ama kapi acilmiyo tabii:) hoca anahtari firlatiyo, ihtiyarinda dedigi gibi sait anahtari vercem diye kapiyi unutuyo, kapi yine kapaniyo:) herkes kopuyo ama sait durmak bilmiyo:) kapiyi bi daha aciyo ve hocaya anahtari firlatma hareketi yapiyo:):):):) hoca guluyo ben oluyorum orda:):):):) derste boylece bitiyo zaten

not: gulsahin yeni sac rengi hakkinda yazilarimi baska bir zamana sakliyorum, onu da yazcam birara

vergi hukuku

biraz once vergi hukuku dersinden cikmis bulunuyorum, bi gun once derse gelcem diyen burcu,yusuf ve emrah 3lusunu gorememis olmanin sokuyla derse giriyorum. Ozellikle ihtiyarin satisi tarihe gececek cinsten:) neyse allahtan ahmet ve neco var,neco da mactan geldigi icin yari uyur vaziyette yanimda yatti ders boyu,,, derse gelince hayatimda ben byle sıkıcı bi ders gormedim, ne ulkuleri ne semralari goren bir isletme ogrencisi olarak adini bilmedigim ve bilmek de istemedigim bu ders haddinden fazla sıkıcıydı, en one oturan bir kac kisinin ne sordugu belli olmayan sorulari, hocanin herseye o da dogru o da dogru demesiyle bir anlamsizlik icinde gecen bu dersin sadece 40dakikasina dayanabiliyorum. Tabii ki dersten sonra bama gidis,sonra neconun odaya gidis ve bir sonraki ders olan costu bekleyerek sinavlardan onceki bu anlamsiz gunu noktalamayi hayal ediyorum.

3 Aralık 2009 Perşembe

chat (emo-yasin) [bus 425, int.finance]

-selam yusufm dersi dinlicenmi bakalm? (ve yusuftan red geldiii!)
sağımdaki olmadı solumdakine dönerim.
-dersi dinlicenmi yasinim?
-arada bakarım ama uzun zamandır derse gelmediğimden ne kadar dinleyebilrm bilmiyorum:D
-politika yapmalan! dinlemiceksen chatleşicez:p ona göre cvp ver bro;)
-uyar hacı, chatleşiriz beaa:D
-aslansın bro, yusuf gibi bencil bi pislik deilsin:P ha bu arada yusuf bu hocayı seviomuş lan duydunmu?
-eh olm adam haklı. hatun hoş bi fiziğe sahip ayrıca zeki ve çekici
-olum tamam tatlı bi hatun, ama sanki biraz kendini beğenmiş ha?
-hacı öle hatunlar çekici gelir biliosun?;)
-yok olm ben öle çekemem. Bro sen onu bunu boşverde, bu 5 puan bonus için mail atcaımız adam bence hocamızın manitası:p? adam aselsanda baksana;) (yseref@aselsan.com.tr, bu adamın anketine katılanlar 5 puan alacak bonus hatırlatmış olalım)
-olm sonuçta düzenli ve kaliteli bi hayat için, adamın iyi bi yerde çalışıo olması gerekli;)
-konuyu deiştirelm bro sıkıldım ben. sence bugünün erkeklerde ve bayanlarda en şık olanı kim lan?
-hacı erkeklerde doğru düzgün kimse yok, kızlar içinde püren,gülşah,elif olabilir derim...
-hımmm. ben erkeklerde erdem i seçtim bro bugün. casual takılmış adam, tam kişiliğini yansıtmış bence:p koyu mavi eşofmanın üstüne giydiği kapşonlu açık mavi sweati güzel bi takım oluşturmuş. botlarda çamurlu flan, spor durmuş yani. kızlarda da ya gülşah derim ya da kübra. kübranın sadece bluzunu ve küpelerini görüyorum burdan ancak, mor buluzun (kol ve bel kısımlarında koyulaşıyor) kesimi çok şık, küpeleride çok nazik. Gülşah ında renk uyumu harika olmuş. Açık gri keten pantolonunun üzerine giydiği soluk gri bluz çok uyumlu olmuş. koyu kahve ayakkabılarındaki gri süet parçalarıda takımı tamamlamış. yeni saç kesimide yakışmız bizim kedi kesen gülşaha:) sen de böyle ayrıntılı anlatsana olm. günün şıkını seçerken böyle yapıyoruz;)
-abi bişe sorcam gaymisin sen? ne ayrıntısı lan?
-ne alaka olm? modayı takip etmek dielim:p söylemek ayrıntıya girmek istemiosan başka tabi bro;) zorlamak yok ama ben severim böle giyim hakkında konuşmayı... haftanın şıkını rüküşünü seçen programlar güzel olmazmıydı lan snce? severdim, eğlenceli olurdu onlar:p
-o zaman açıkça anlatmak gerekirse bence en şık bayanımız özgür hoca; sonuçta kadın bakımlı, saçları ve fiziği her tarza yakıştırılabilir. şimdiki haline gelicek olursak; saçların rengi elbisesine çok uygun bence, giydiği çizmelerde tamamlamış elbisesini. giyimi tam kendisini yansıtıyor hem; entellektüel ve şık bir havası var...
-vuuuuu, işte bu yasinim:)) biliodum senin içinde bir moda cevheri olduğunu.. olm şaka maka bu moda işi iyi iş ha:p valla isterdim şu işleri bilmeyi. düşünsene abi insanlar tasarımlarını giyiyor. diyosun işte millete bu benim tasarımım die göstere göstere.. çok kuul deilmi lan? ama tabi o 2 arada 1 derede kalmış modacılar gibi olmıcan abi. yani kendini ifade ederken güçlü duracaksın. insanlar öle gay yakıştırması yapamıcak kolayca... bence güzel lan?:d
-hacı güzel iş, ama ben yapamam heralde. sonuçta bu konuda yetenek lazım, sürekli her an güncelleme içinde olman lazım. ama bir gözlemci olarak kendi zevkime göre amatörce eleştirebilirim. beni bağlar yani sadece:D ama bence her bayanı güzel gösterecek bir giyim tarzı vardır. onun için iyi bir iş olabilir yani, tabi eğer üretebiliosan.
-abi sadece bayanlar içinde deil yani. bi kaç blog takip ediorm bro bu konu hakkında, ve şunu söyleyebilirm erkekler için çok az moda blogu var. acaba türkiyede kaç adam vardır bay giyimde tasarım sunan? evet, takım elbise her erkeğe yakışan bi tarz olabilir fakat bi düşünsene abi. kocaman bir sosyete var ve paraları kazananların çoğu erkek. bu insanları etkileyebilecek bi çizgi yakarlasan eğer, bence çok iyi bir marka olabilirsin. en azından türkiyede böyle bir boşluk var diyebilirz, elbet onuda dolduran olur yakında:D hocada kastı artık ha, ara vermeli bence. sıkıldım lan, dersi dinlemeyip bişeyle uğraştığımız halde yinede boğdu ders beni... bağıracam şimdi, brake diede, özgür hocanın tepkisini kestiremediğimden çekiniyorum:p
-bende arada gitcem heralde. eyw hacı chat için.
-bende durmam bro:p melihten not almaya bama gitcz daha. ne demek yavru, sen saol, bazıları gibi kırmadın, çevirdin benle bi geyik:P

anlatmasam olmazdı; derste çok sıkılan sait (bir ara baktığımızda sırtını sınıfa dönmüş pencereden dışarıyı izliyordu) toparlanıp amfiyi terketmek istedi. fakat kapı kolunun bozuk olduğunu unutmuştu, hoca bir yandan dersi anlatırken anahtarı fırlattı saite, kapıyı açan sait anahtarı hocaya geri vericekken kapıyı unuttu, kapı yeniden kapandı. e dersten bezmiş milletede iyi bir nefes oldu bu olay:p ehehehe:d helal sait!

chat (ahmet-emo)[bus449 pr.and opr. manag.]

-chat yapakmı ahmedim?
-yapalım emrahım:)
-hacı, bu hoca, kaç üniteden sorumlu tutcakmış bizi sınavda?
-valla bu derse 2. gelişim, hiçbi fikrim yok.
-hmm. olm bu birinci sınıf dersi gibi lan. demin yaptığımız işlemler bildiğin 4 işlemdi. en son ortaokulda yaptık heralde onları biz.
-haklısın hacı. sınıfta dinlemio zaten.
-olm onu bunu bırakta, su financial inst. sınavı gircek gibi. haftasonu sana gelebilirim ona çalışmaya. bide bu dersin (şu an işlenen ders) slaytları facebook grubunda vardı demi?
-neco mail atmış slaytları, hatta mertte atmış. olur beklerim, fin. inst. neysede int. fin. girecek bence. kadının (özgür hoca) nerden ne soracağı, sınavın şekli hiçbişey belli değil!
-salla ya geçeriz heralde, (fin ist. için) nası olsa test olcak sınav. bro bu kadın tatlı kadın aslında, ama işte konular çok sıkıcı ve gereksiz ya. o yüzden ilk arada kaçanzi?
-böle bi hanım lazım herkese:D dediğin gibi hoş hoca da ders çok sıkıcı.
-hay senin.. öle demedim lan ben, şirin kadın işte. aslında hep şirin dediğimiz hocalar yaktı bizi lan bir düşününce. sen arada çıkıosmu onu söle? benim imza kaadını beklicek halim yok yani..
-anladık bro. yok ya bu kadın yakmaz bizi. atalım imzaları çıkıp gidelim. bak arada verdi.

----

Yazılarınızı etiketleyin!


Arkadaşlar yazılarınızı yazdığınız arayüzde, resimde işaretli olan yere etiket ekleyin, "show all" a basarsanız eğer daha önce kullanılmış etiketleri görebilir daha rahat kullanabilirsiniz. ileride yazılar çoğaldığında, blogun sol panelindeki labels kısmından aradığımızı daha rahat bulabilirz böylece;)

pişmanlık bus423

Bayram tatili bitmiş, sınavlar öncesi son derslere girip not bulma umudu ile herkesin okula geldiği salı günü bende financial institutions dersine gelmiş bulundum. Sıcak yatağımda mışıl mışıl uyumak varken akılsızlık edip okula giderek büyük bir hata yaptığımı anlamam çok uzun sürmedi. Sınıfta ön sıralarda oturanlar hariç dersle alakası olan yok denecek kadar az malumunuz. Bizim gruptan Emrah bide Neco var derste. Emrah yanımda saçma sapan figürler çizerek zaman geçiriyor bende onun ısrarlarına dayanamayarak bu yazıyı yazıyordum. Bu boş boş geçen zamanlarımıza yazık oluyor diye düşünürken erasmusları fark ettim. Gerçekten acıyorum kızlara. Ne anlıyorlar yada ne düşünüyorlar bu ders hakkında. Dersin dili elemantary seviyesini geçmiyorken hoca ben chicagodayken dedi ve beni bi gülme tuttu. Neyseki kısa bi süre sonra ara oldu da bu işkenceye daha fazla katlanmadan çıktık.

1 Aralık 2009 Salı

bayram ertesi...

Güzel güzel kurban etlerini mideye indirdikten sonra, topu topu 4 günümüz var sınavlar için not paylaşımına, hadi hafta sonunuda ekleyelim 6!. Her dersi bir gün aradan çıkarmak lazım ki sonra yamulmayalım vizelerimizde, o yüzden notları yazarken çoğaltırken dağıtırken ve paylaşırken her akşam dua ettiğim gibi emeği geçenlerden Allah razı olsun. Allah ne muratları varsa versin, Allah sevdiklerine kavuştursun, Allah onları en popüler, en zengin, en aranan insanlardan eylesin. Allah onları mezun olur olmaz en güzel yerlerde işe alsın, yönetici kadrosuna yükseltsin, vee Allah onları başımızdan hiç eksik etmesin. Sizler olmasanız biz napardık heae? Hepinizin geçmiş bayramını kutluyorum. Kavurmayı sıcak yiyin ha, yağı donunca güzel olmuyo ben biliyom:p

Edit: çoğaltırken emeği geçenlerden kastım; fotokopi başında bekleyen ve genelde cebinden para verip sora o parayı geri toplayamayan arkadaşlardır:P yoksa fotokopiyi çekenle işimiz olmaz, ama makinadan da Allah razı olsun. Chester Carlson seni seviyoruz...